Yarımküre Soğurken: Ukrayna Günlükleri #3

| Yolda

5 Ocak 2016

Nerede olduğum hakkında fazla bir fikrim yok. Dört Ukraynalı adamla beraber küçük bir arabayı paylaşarak Batı Ukrayna’da boyunca uzanan bir otobanda Polonya sınırına doğru gidiyoruz. Arabanın içindeki durum ve bembeyaz otoban kendimi Sovyetlerden kaçan yoksul bir ailenin büyük oğlu gibi hissetmeme neden oluyor. Kara parçasında otobandan başka kolayca seçilen hiçbir şey yok.

Ağaçlıklar geride kalıyor, otoban tamamen kar. Beyazın yüce hakimiyeti. Sadece tekerleklerin olduğu yerlerde bazı izler var. Batı Ukrayna’nın sonunda Polonya’ya yakınım. Dünya haritasında nerede olduğumu düşünüp, topraklar boyunca hareket eden küçük bir bilardo topu gibi çarparak köşelere; sürekli hareket ediyorum. Bu muhteşem. Araba oldukça sallanıyor ve ismini tam bilmediğim Ukraynalı herif kolumun üzerinde yolculuğunu sürdürüyor. Midem bulanıyor. Yazım bok gibi oluyor tabi ki. Pencerenin yanındaki küçücük alanda ne yazdığımı merak ediyorlar.

Burada yoğun bir dört gün geçirdim, sanırım en soğuk zamanına denk geldim çünkü ben ayrılırken ülke -20 den -8’e düşerek veda ediyor. İlginç olan arabadaki insanlar hakkında en ufak bir fikrim yok, sadece bu eski hurdada aşağı düşüp düşmeyeceğimi merak ediyorum bazen.

-20’de otostop çekemeyeceğime karar verince araba paylaşım sitelerinin birinden buldum. Ama arabanın sahibi Yaroslav biraz fazla paylaşmak istemiş ki kolilenmiş şekilde geliyoruz. Bu da bir çeşit otostop gibi ama herife biraz para vermek zorunda kaldım tabi. Bir gün yemek yemem, büyük sorun değil.

Otoban o kadae güzel ve beyaz ki burada otostop çekebilmeyi ve aynı anda donmamayı dilerdim. Belki ölmek için güzel bir yer olabilir. Zor olsa da kulaklığı taktım uzay müziklerinden dinliyorum. Gezegen geride kalıyor. Değişik bir ruh halinde heyecanlıyım. Garip bir coşku var, kendini arıyor ve bir yerlere saklanıp tekrar çıkıyor. Komfort Zone’u terk etmemin şerefine su içiyorum. Bu sonsuz beyaz otoban ormanın içinden geçerek yolunu buluyor ve kendini tekrarlamıyor.

Ukraynalılar ilginç ve özgün insanlar. Epey yoksul kesimlerine gittim. Tam olarak bir köy hayatı olmasa da iki gün köyde yaşadım. O kadar yoksulluğa rağmen çoğu iyi insanlar. Bir gün sokakta telefonumu düşürdü ve bir kadın arkamdan getirdi, fark etmemiştim bile. İngilizce bir şey söyleyince bir şey anlamadı ama birbirimizi anladık.

Yarımküre kendini kapatıyor. Şeritler çizgileşerek geride kaldıkça uyuyan bir şeyler uyanıyor.

Fark etmek gibi. Tarih 5 Ocak 2016; -10 derecede Batı Ukrayna’da kısa saçlı dört Ukraynalıyla beraber Polonya sınırına doğru yol alıyorum, iki gün önce gerçekten ölümden döndüm ve bunu fark etmemin beni bir maden oyuğu kadar coşkuyla kaynattığını görüyorum.

Gezegen Dünya,

Güneş Sistemi

                 Troubadour’dan Sevgilerle.

Ukrayna'da -20 dereceyi gördüğüm köy.

Ukrayna’da -20 dereceyi gördüğüm köy.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir