İzlanda Günlükleri #1

| Yolda

1 Ağustos 2015

Size bunları su an dünyada nefes alan en mutlu insanlardan biri olarak yazıyorum. Doğu Izlanda fiyortlaının kenarında bir arabanin içinde uyku tulumunda oturup sigur ros dinleyerek bütün okyanusu ve fiyortlari gozluyorum. Tam olarak nerede olduğumu bilmiyorum. Dogu izlandanin ortalarında bir yerdeyim. Otostop çektiğim Hintli kadin arabasinda kalmama izin verdi ve o hostele gitti birazdan ben de hostele gidip -kacak- internetle bunu paylaşacağım. Izlanda’da dördüncü gün ve sanırım bir aylık sey yaşadım. Çok zorlandim. Hava sartlari tahmin ettigimden daha sert. Otobanda ruzgardan yürümek imkansız. Dün gece çadırda neredeyde donuyordum hava sıcaklığı iki derece. Bugün amerikada yaşayan bu hintli kadın arabada kalmama izin verdi cunku cadir cok zorluyor, yarın daha da kuzeye gidiyorum.
Burada oturmuş bunları yazarken karşı kasabada birkac ev ışıklarını yakmış olmayan geceyi bekliyorlar. Bütün hayatımı görüyorum. Butun geçip giden hayatim gözümün önünden geçiyor. Suya düşüyor ve tekrar renkli dağlarda yansıyor. Bütün otostoplar ve bu büyük macera. Artik normal hayata uyum saglayabilecegimi sanmıyorum. Hayatımın her parçasını hissediyorum. Bu döngüsel akış hissi beni dağların arasında bir uçuşa çıkartıyor.

Dün beni alan üç Amerikali müthiş herfile -Benjamin, Jack, Will- gec saatlere kadar eglendik. Kacak kaldigimiz kamp alaninda Jack’in doğum gününü kutladık. Frisco geceleri gibiydi, müzik yoktu ama içimizde jazz vardı.
Fotoğrafı çektiğim otobanda bes dakikalik yolu bir saatte yürüyünce ruzgardan dolayı, oturup düşündüm. ‘Buna değiyor mu lan gerçekten’ Ve fark ettim ki değiyor. Bu yuce dogu fiyortlarina bakınca görebiliyorum. Değiyor. O otobanda pes etmeme az bir süre kala bir Monster Truck durdu. Cantamda asılan Izlanda bayragi icin durdu. -bayrak artik yok insani ucuran ruzgarlardan birinde okyanusa uçtu- Arabada bes dakiks oturarak hipotermiden kurtuldum. Adam müthiş bir Izlandaliydi. Monster Truck’a otostop çekmenin keyfi içinde muhabbet ettik.

11011738_782466511866924_2019219503356608356_n

 

Size bu iki gözün ne kadar güzel şeyler gördüğünü anlatamam, ne fotoğraflar anlatabilir ne de edebiyat. Daha birkac saat önce buzulları gördüm, Kopan büyük parçaları ve o muhteşem dağları. Penguenler de oradaydi. Ve dun kuzey atlantik okyanusuna düştüm, ayakkabilarim islandi bu yuzden sandaletle geziyorum. Bugunse büyük bir buzul parcasi koptu ve onlari izlerken diger büyük buzula carpti muthis bir sarsintiyla kalkan su, dalga olusturup sandaleti de islatti. Artık kuru bir ayakkabim yok ama bunlar hic umrumda degil. Su an sigur ros’un birlestigi bu dogu fiyortlarinin inanilmazligini bana hicbir sey veremez. Yol kendini yarattı. Kendi hikayesini kendi seritlerinde yarattı. Bütün dodtluklar bütün muhteşem insanlar bu inanilmaz ülke, bir kayığın demirledigi kayıp okyanus gibi golgelerin arasında nefes alıyor. Ve bir küçük varoluşun birlestigi bedenim gezegeni anlarken düşen kayaların ardında, hiçbir sey eskisi gibi olmayacak. Çünkü artık gezegeni içimde taşıyorum. Gezegenin batmayan kuzey ışıklarını, süregelen akışı ve bütün topraklarda hissettiğim bu ‘yerlilik’ etrafinda okyanuslar. Burada kalacağım, bundan on yıl sonra bu anı hatirlayacağım ve bu büyük macerayı.
– fotoğraftaki monster truck beni bıraktığı yerde durunca fotoğrafını çektim-
Bu sogukta ekipman olarak hazir değilken neler yapacağım bilmiyorum ama uzunluk veya ölüm bir yerde aynı noktaya variyorlar ve ilizyonatif büyüklükler, önemsizdir.
Ulaşmak için!
Yolda.

11800455_783711951742380_7812307190206112644_n

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir